Yazınım adına bakıp da, Erich Fromm'un incelemesinden söz edeceğimi sanmayınız. Ben, toplum ve bireyler olarak hastalığımızın yansımasına değineceğim kısaca.
29 Nisan 1972 günü, yalnız bir gazetenin birinci sayfasında, büyük puntolarla aşağıdaki dört haber yayımlandı.
29 Nisan 1972 günü, yalnız bir gazetenin birinci sayfasında, büyük puntolarla aşağıdaki dört haber yayımlandı.

BEHZAT AY
Yazınım adına bakıp da, Erich Fromm'un incelemesinden söz edeceğimi sanmayınız. Ben, toplum ve bireyler olarak hastalığımızın yansımasına değineceğim kısaca ...
29 Nisan 1972 günü, yalnız bir gazetenin birinci sayfasında, büyük puntolarla aşağıdaki dört haber yayımlandı.
1. Haber; «İNTİKAM: Acılı baba, oğlunun katilini hakimlerin gözü önünde öldürdü». Olayın başlangıcı hayvan otlatma meselesinden çıkmış.
2. Haber; «Öfkeli kadın eve sarhoş gelen kocasını vurdu». Kadın karakola götürülürken, «Yapmamalıydım ... Öldürmemeliydim onu ... İki çocuk ortada kaldı. .. » diye mırıldanıyormuş kendi kendisine.
3. Haber; «Çalışma Bakanı da şikayet ediyor. UZUNER: Rüşvetin önüne geçilemedi». Çalışma Bakanı Ali Rıza Uzuner'in, rüşvet ve suistimal hastalığının bugüne değin kökünün kazınamayışından yakındığı anlatılıyordu manşetin altında uzun uzun.
4. Haber; « İzmir' de milyonluk arsa sahtekarlığı meydana çıkarıldı». Sorumluların bir kısmı hakkında savcılıkça gıyabi tevkif kararı alınan olay uzun uzun anlatılmakta başlığın altında.
Yalnız günlük gazetelerimizin birinin, birinci sayfasındaki bir günlük haber başlıklarıdır yukardaki alıntılar. Her sabah, hepimiz, bu denli korkunç haberlerle karşılaşıyoruz. Sonra iş yerlerimize gidiyoruz. Oralarda da birçok davranış bozuklukları ve olaylara tanık oluyoruz. Akşamları evimize döndüğümüzde de karşılaştığımız güçlükler, üzüntüler oluyor. Komşularımızın, konuklarımızın da küçük bir meseleyi büyüterek, için için kendilerini yediklerini görüyoruz.
Böyle bir ortamda, sağlıklı olduğumuz savında bulunmak ise, zaten sağlığımızın bozulmuş olduğunun işaretidir. Jean Guitton ne diyordu: «Sıhhatli adam, hasta olduğunun farkında olmayan bir hastadır.» (Düşünme Sanatı)
Sınıfta kaldığı için intihar eden öğrenci; öğrencisini özel yeteneği ve yönsemeleri dışına zorlayan öğretmen; para ile satmaya kalktığı kızına işkence edip (kızı razı olmadığı için), Kore madalyasını takarak yargıç karşısına çıkan baba; doğurduğu çocuğunu sokağa bırakıp kaçan ana; avlusuna çamaşır serdiği için komşusunu vuran adam; karısını güney ülkelerine kiralamaya götüren koca; sürüden bir koyunu kaybettiği için, köyün çobanı olan oğlunu, döve döve öldüren baba; sosyal statüsü ve gelir durumu yüksek olduğu halde baz-morfin kaçakçılığı yapan kişi ve daha saymakla bitmeyen nice nice olaylar ...
Ne bu olayların kahramanlarına sağlıklı kişiler diyebiliriz, ne de böyle olaylar örgüsü ile örülmüş, sarılmış topluma ...
Her gün, hepimiz, yavaş yavaş ruh ve beden sağlığımızı yitirmekteyiz. Bu durumun belirtilerini, yansımalarını, yalnız okumak, görmek değil, yaşamaktayız da ...
Nedenler; Alt yapı ve üst yapı kurumlarındadır.
Temel ihtiyaçları doyrulmamış bireyler; sosyal· güvenlikte yoksun bir kitle; geçim sıkıntısı içinde çırpınan kişiler; işsizlik; pahalılık dalgalarının şaşırttığı toplum hızla davranış bozukluklarına sürüklenmektedir ...
Sonuç: Hasta bir toplum ve hasta insanlar ...
Yansıma dergisinden:
Yeni yorum ekle